Kitaplar< Geri dönün

ANADOLU TASARIM MİRASININ AYAK İZLERİNDE TÜRK OTOMOTİV SANAYİİ VE TOFAŞ - 1. Basım

ANADOLU TASARIM MİRASININ AYAK İZLERİNDE TÜRK OTOMOTİV SANAYİİ VE TOFAŞ - 1. Basım

Fiat-Tofaş yayını, 1. basım, 1997, İstanbul (ISBN 975-7028-02-9)

ANADOLU TASARIM MİRASININ
AYAK İZLERİNDE
TÜRK
OTOMOTİV SANAYİİ
VE TOFAŞ

Prof. Önder Küçükerman

Bu kitap, Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. tarafından yayımlanmış, Aralık 1997 tarihinde 3000 adet olarak basılıp numaralanmıştır

Yayına hazırlayan ve tasarlayan: Prof. Önder Küçükerman
Dizgi, grafik uygulama, renk ayırımı, baskı: Aksoy Grafik Dizgi Matbaacılık A. Ş.
Yayın Sorumlusu: Aslı Alıveren
Grafik uygulama: Salih Ocakçı, Berrin Çelik

ISBN 975-7028-02-9
1. Baskı: Aralık 1997

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ
İnan Kıraç, 11

GİRİŞ
Prof. Önder Küçükerman, 12

I. BÖLÜM:
ANADOLU TASARIMININ TARİHİ KAYNAKLARINDA AT VE ARABA
Asya'dan bu yana tarihi bir sembol olarak at ve araba, 16. Asya'da kullanılmış olan araba türleri ve terimleri, 18. Anadolu tasarım tarihinin derinliklerindeki arabalar: Anadolu ve Akdeniz'de en eski yollar ve arabalar, 22. 1071 yılında at ve arabaların yarışı, 32.

II. BÖLÜM:
19. YÜZYIL'A KADAR OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDA TAŞIMACILIK VE ARABA SANAYİİ
Top Arabacıları Ocağı'nın kuruluşu, 38. 1453: İstanbul'un alınması için üretilen dev boyutlu topların taşınması, 38. 1453 yılında 'Topçu ve Arabacı Ocağı'nın gelişimi, 40. Avrupa'da Feodalite döneminde kara yolları ve arabalar, 41. İstanbul'daki 'Top Arabacıları' kışlaları, 43. 1550'li yıllarda kira arabalarıyla top güllesi taşınması, 46. Ata Binme Kanunu, 47. 1612: Altın kaplamalı gelin arabası, 48. 1640: Evliya Çelebi döneminde İstanbul'da araba sanayii, 49. 1650: Paris'te uzun yol için at arabaları, 50. 1655 yılında İstanbul-İzmir kervanı, 50. 1696-1702: 'Somakov'dan Tekirdağ'a 510 araba ile demir taşınması, 56. 1699: Saray arabaları konvoyu, 57. 1717: Edirne ve Sofya'da arabalar, 57. 18. Yüzyılda askeri ulaşım, 'Ulak' ve 'Menzil' sistemi içinde atlar ve arabalar, 62. Sanayi düzenini sağlayan loncalar ve araba sanayii, 66. 18. Yüzyılda at ve araba, 67. 1786: İstanbul'dan Avusturya'ya araba ile gidiş, 71. 1799 yılında harem arabaları, 74

III. BÖLÜM:
SANAYİ DEVRİMİNİN OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDAKİ YANSIMALARI
'Sanayi Devrimi'nin başlangıç yılları, 80. Batı ile ilk yakınlaşma, Lale Devri, 81. 1730: I. Mahmut dönemi ve 'Hendesehane'nin kurulması, 81. 1757: II. Mustafa dönemi, Baron de Tott ve İstanbul'da mühendislik eğitimi, 82. 1789: III. Selim ve sanayileşme dönemi, 86. 1808 II. Mahmut Dönemi ve sanayileşme, 88. 1800'lü yıllarda Avrupa'da otomobiller, 90. 1838: İngiltere ile ticaret anlaşması, 91. 1839: 'Tanzimat' dönemi gelişimleri, 97. Hanımlar ve arabalar, 98. Ahmet Fethi Paşa'nın düğün töreninde arabalar, 98. 1848: Yeni askeri birlikler, 102. 1850 yılında Bursa, 103. 1850'li yıllarda kervanlar, 106. 1850: Yeni yollar, 107. İlk uluslararası sanayi sergilerinde Osmanlı sanayii ürünleri, 1851: 1 Londra Uluslararası Sergisi, 110. 1855 Paris Uluslararası Sergisi, 110. 1855 yılında Bağdat-İstanbul posta katarı, 110. 1860'larda geleneksel Osmanlı ahşap sanayii, 111. 1861: Abdülaziz dönemi sanayi gelişmeleri, 115. 1861: 'Gedik'lerin, 'Esnaf ve Sanatkar Birlikleri'nin sanat ve hizmet tekelinin kaldırılması, 115. 1861 yılında İstanbul'da arabalar, 115. 1862 Londra II. Uluslararası Sergisi, 119. 1863 yılında Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk sanayi sergisi, 'Sergi-i Umumi-i Osmani', 120. 1863: Sanayi Mektepleri ve araba yapımı, 126. 1864: 'Islah-ı Sanayi Komisyonu' ve yeni şirketler, 129. Saraçlar şirketi, 131. Dökümcüler şirketi, 134. Demirciler şirketi, 135. 1867: Sultan Aziz'in 'Paris Exposition Universelle'nin şeref konuğu olarak Avrupa gezisi, 138. Sanayi yeniliklerinin yansımaları ve arabaların yaygınlaşması, 146. 1868: Trabzon'dan Erzurum'a gidiş, 150. 1875 yılında İstanbul'da 'Tubini'nin mobilya fabrikasında araba yapımı, 151. 1876 II. Abdülhamid dönemi sanayi gelişmeleri: I. Meşrutiyet, 154. 1870'li yıllarda İstanbul'da 'Araba Sevdası', 154. 1883 yılından sonra sanayi gelişimleri, 159. 1888'de İstanbul'dan Bursa'ya gidiş, 159. 1893: İstanbul'da yaygın araba kullanımı, 162. Osmanlı araba sanayii hakkında bir görüş, 163. İstanbul'daki araba sanayii, 167. 1890'lı yıllarda sanayi gelişmeleri, 168. 1904 yılında demiryollarının gelişmesi, 170. 1905: İstanbul'da bombalı araba, 171. 1907 yılında 'Bursa Zirai-Senai-Ticari Sergisi', 174. Ülkeye giren ilk otomobiller, 175. 1908 yılında V. Mehmed Reşad Dönemi, 'II. Meşrutiyet' ve otomobil kullanımının yaygınlaşması, 183. 1909: İlk resmi ve askeri otomobiller, 186. 1913-1915 yılları arasında at arabası sanayii, 194. 1914: I. Dünya Savaşı ve 'Milli Sanayi' girişimleri, 198. 1920: İstanbul'un işgali ile ilk motorlu birliklerin gelişi, 202

IV. BÖLÜM:
TÜRK OTOMOTİV SANAYİİNİN BAŞLANGIÇ GÜNLERİ VE TOFAŞ
Anadolu'da at arabası üretimi geleneği, 208. Türk otomotiv sanayii için girişimlerin başlaması, 215. 1928: İthal ve montaj otomobiller dönemi, 222. 1930'lu yıllarda karayolları ulaşımı, 226. Başlangıçtan beri Bursa'da at arabası üretiminden, otomotive geçişi hazırlayan etkenler, 226. Yıllar içinde Türk otomotiv sanayiinin temel taşları, 230. Bursa'da otomotiv sanayii içinde TOFAS, Tofaş'ın kuruluşu, 264

ANADOLU TASARIM GELENEĞİ VE SANAYİ TARİHİ İÇİNDE ARABADAN OTOMOBİLE GEÇİŞİN KRONOLOJİSİ, 280
AÇIKLAMALAR, 287
FOTOĞRAFLAR, 288

--------------------------------------------------------------------------------

Bu kitap, binlerce yıldan bu yana Anadolu'da araba tasarımı ve üretimi için yaratıcı çözümler bulanlara ve Türk otomotiv sanayiinin gelişmesi için çalışanlara armağan edilmiştir

TEŞEKKÜR

Prof. Önder Küçükerman

Bu kitabın yayınlanmasına destek vererek, önsözünü yazan Koç Holding Yürütme Kurulu Başkanı İnan Kıraç'a öncelikle teşekkürlerimi sunarım.

Kitabın en iyi biçimde ortaya çıkabilmesi için büyük bir ilgi gösteren Tofaş Genel Müdürü Jan Nahum'a teşekkür ederim.

Çeşitli bilgi ve belgelerin sağlanmasına yardımcı olan Tofaş Genel Müdür Yardımcıları Franco Grimme'ye, Antonio Riccadonna'ya, Nezih Olcay'a, İşletme Müdürü Savaş Arıkan'a, Bilgi Sistemleri Müdürü Güngör Günalçın'a, Endüstri Planlama ve Ar-Ge Müdürü Orhan Alankuş'a, Personel Müdürü Ersin Taş'a ve Genel Müdür Sekreteri Süzet Elkabes'e, endüstri tasarımcısı Avni Karslıoğlu ve arkeolog Zerrin Ertürk'e, Plastik Model Atölyesi Şefi Ahmet Küçükler'e, Gövde Üretim Mühendisliği'nden Mithat Ünlüarslan'a, Tofaş Oto Reklam ve Tanıtım Müdürü Hakan Acar ile Yeşim Topaloğlu ve Batuhan Ekin'e teşekkür ederim.

Türk otomotiv sanayiinin ilk günlerinin aydınlatılmasına yardımcı olan ve belgeler sağlayan Mustafa Yalman, Toğan Karsan, Ahmet Uzel beyefendilere özel olarak teşekkür ederim.

Değerli arşivlerinden yararlanmama izin veren Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Genel Müdürü Çelik Gülersoy'a, İstanbul Kitaplığı'na, Cumhuriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun'a, fotoğraf sanatçısı Semsi Güner'e, araştırmacı Kemal Özdemir'e, Mimar Sinan Üniversitesi Kitaplığı'na, İhsan Celal Antel Arşivi'nden yararlanmama yardımcı olan, Afif Antel ile Dr. Engin Yenal'a, özenli düzeltmeleriyle yardımcı olan dostum Nihat Yalçıntaş'a teşekkür ederim.

Kitapta yer alan örnekler için İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Alpay Pasinli'ye, müzelerindeki çalışmalarıma yardımcı olan Şeniz Atik'e, Nilüfer Atakan'a, Ahmet Yaraş'a, Bursa Müzesi Müdürü Öcal Özer ve yardımcılarına, Askeri Müze Komutanlığı'na, Topkapı Sarayı Müzesi'ne T.B.M.M. Milli Saraylar'a, Rahmi M. Koç Sanayi Müzesi'ne teşekkür ederim.

Diğer yandan, Türk Otomotiv Sanayii ile ilgili bilgilerin sağlanmasına yardımcı olan Otomotiv Sanayii Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer'e ve yardımcılarına teşekkür ederim.

Fabrikalarının, bu kitapta yer alması ve belge sağlanması konusunda gösterdikleri ilgi ve yakınlık nedeniyle, Anadolu Isuzu Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ergun ile Genel Müdür Erdem Oral'a, BMC Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Murahhas Aza Mehmet Demirpençe'ye, Chrysler Kamyon İmalat ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Erdem Bektaş'a, müdür yardımcıları Tolun Benön, İbrahim Bayrak ve Altan Eğit'e, Ford Otomotiv Sanayii A.Ş. Genel Müdürü Ali İhsan İlkbahar'a, Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Güçlü'ye, Hyundai Assan Otomotiv Sanayii ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Ali Kibar'a, Mercedes-Benz Türk A.Ş. Direktörler Kurulu Başkanı Eike Lippold'a, Opel Türkiye Limited Şirketi Genel Müdürü Kevin Jackson'a, 101. Ordu Donatım Ana Tamir Fabrikası Müdürü Kd. Albay Sabahattin Ergönenç'e, Otokar Otobüs Karoseri Sanayii A.Ş. Genel Müdürü Kudret Önen'e, Otoyol Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Osman Mete Altan'a, Oyak-Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürü Jacques Chauvet'ye, Ürün Planlama ve Halkla İlişkiler Müdürü Laurent Lepin'e, Temsa Genel Müdürü Ergun Korkut'a, Toyotasa Toyota-Sabancı Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Hazım Kantarcı'ya, Türk Traktör ve Ziraat Makinaları A.Ş. Genel Müdürü Hakkı Akkan'a, Uzel Makina Sanayii A.Ş. Genel Müdürü Ziya Özkan'a teşekkür ederim.

Son olarak da bu kitabın hazırlık ve baskı aşamasını en hassas ve özenli şekilde gerçekleştiren Atilla Aksoy'a teşekkür ederim.

ÖNSÖZ

İnan Kıraç

Koç Holding Yürütme Kurulu Başkanı

Anadolu belki de ilkel insan türünün medeniyet yolculuğunda karşılaştığı ilk köprüdür. Birçok kişinin katıldığı görüşe göre, Afrika'nın dört ayaklı insanı önce yürümeyi öğrenmiş ve sonra bu sonsuz yolculuğuna Anadolu'dan Avrupa'ya geçerek devam etmiştir. Bugün, üç kıtanın birleştiği ve medeniyetlerin kavşağı olma özelliğini hala sürdüren bu kara parçası, atalarımızdan günümüze dek, üzerinde tarihi yolculuklarını yapan kavimlerden kalan zengin bir kalıntının da yardımı ile adeta medeniyetin beşiği olmuştur.

İşte bu alt yapı ve doğal geçiş özelliğinin birleşmesi sonucu, binlerce yıldır Anadolu'da yaygınca üretilen çeşitli taşıma araçları, yani arabalarda önemli bir birikim oluşmuştur.

Şüphesiz Osmanlı Devleti 'Sanayi Devrimi'nin dışında kalmamış olsa idi, bu birikim, bugün otomotiv konusunda, bizlere, köklerini tarihten sağladığımız çok ciddi bir endüstri, rekabet gücü ve teknolojik yaratıcılık ortamı sağlayabilirdi. Ne yazık ki, tarihi akış, Anadolu'nun araba konusundaki yaratıcılığını bir ara inkitaya uğratmış ve bu duraklama bu önemli gücü dünyanın başka yerlerine kaptırmıştır.

Anadolu sanayi tarihi içinde geçmişten gelen ve adeta yok olmaya yüz tutan izler, Cumhuriyet tarihi ile birlikte yeniden ortaya çıkartılmaya başlanmış ve işte bu izler Türk otomotiv sanayiinin üstüne inşa edildiği sağlam bir alt yapının oluşmasına imkan vermiştir.

Türk otomotiv sanayii, Anadolu tasarım mirasının ayak izlerinde doğmuş, güçlenmiş ve büyümüştür. Bu ayak izlerinden çok önemli birisi, belki de en önemlisi, halen Bursa'dır. Anadolu araba tarihinin yolları Bursa'ya çıkmaktadır. İşte, Türk otomotiv tarihi, inkitaya uğrayan sürecini bu kez Bursa'da yakalamış ve geleceğe doğru yolculuğuna tekrar başlamıştır.

Bu yolculukta birçok kahraman, kurum ve kuruluş vardır. Bunlar geçmişten gelen bu süreci çağdaş düzeye getirmek için özveri ile çalışmakta ve çabalamaktadır. Kanımca, bunlar arasında Tofaş, Türk otomotiv sanayiinin alt yapısına yaptığı kalıcı katkıları, kuruluşundan beri sürdürdüğü milli çizgisi ve ileriye bakış felsefesi ile önemli bir yere sahiptir.

'Anadolu Tasarım Mirasının Ayak İzlerinde Türk Otomotiv Sanayii ve Tofaş' adlı bu eser bu tarihi akışı tespit etmek ve gözler önüne sermek için oluşturulmuştur. Gelecek nesiller için bir kaynak teşkil edeceğine inandığım bu anlamlı kitabın oluşmasını sağlayan, Türk otomotiv sanayiine hizmetleri geçmiş bütün meslektaşlarıma, Bursa'lı sanayicilerimize, Tofaş ailesine ve onun kurucuları Koç topluluğu ve Fiat Auto S.p.A.'ya teşekkür ederim.

GİRİŞ

Prof. Önder Küçükerman

'Taşıma' gerçeği, tarihin başlangıcından bu yana 'At ve Araba' gibi, her zaman birbiri ile yarışagelen iki değişik ürün kimliğini yaratmıştır. 'At', kendi başına 'güc'ü simgeleyen önemli bir kimlik kazanmıstır. At, manda ve öküzlerin harekete geçirdiği 'tekerlekli arabalar' ise, taşıdıkları ağır yüklere bağlı olarak çok daha değişik anlam ve kimlikleri yaratan tasarımlara dönüşmüştür.

Kısacası, bin yıllar boyunca, 'taşıma'nın vazgeçilemeyen bu iki temel ögesi, hem yakın bir ilişki, hem de şaşırtıcı bir rekabet içinde bulunmuştur. Nitekim Anadolu'da at, 'hızın ve hareketin' değişmeyen bir simgesi olmuştur. Buna karşılık öküz ve mandalar ise, en büyük yükleri bile yerinden oynatabilen, uzaklara taşıyabilen, sakin ama kararlı bir gücü temsil etmiştir.

Bu iki enerji, Anadolu'da yüzlerce yıl boyunca bir arada ve şaşılacak kadar çok değişik amaçlarla kullanıldı. Taşınacak yüke bağlı olarak, belirli temel ilkeler içinde ama hemen hemen 'sonsuz sayıda araç tasarımı' yapıldı ve üretildi. Her dönemin kendi gerçekleri ve koşulları içinde en yaratıcı tasarımlara ulaşmanın yolları araştırıldı. İnanılmayacak büyüklükte taşıma işleri gerçekleştirildi. Ve sonuçta, taşıma konusunda elde edilen bu değerli deneyler, Anadolu'daki bazı şehirlerimizin araba yapımında uzmanlaşmasını sağladı.

Bütün bunların yanısıra, özellikle 19. Yüzyıl'da, Avrupa'daki 'Sanayi Devrimi'nin yoğun etkileri Osmanlı İmparatorluğu'nun araba yapımcıları üzerinde de hissedilmişti. Ülkede başlatılan girişimler içinde at arabası sanayiinin de gelişmesi için düzenlemeler yapılmıştı. Nitekim bu düzenlemelerin günümüze kadar gelebilen derin etkileri bulunmaktadır.

Elinizdeki kitabın bütün bu uzun zaman süreci içindeki gelişmelerle bağlantılı olarak, üç temel amacı bulunmaktadır.

***
Birincisi, Asya ve Anadolu'da yüzlerce yıl süren at kullanımı ve araba tasarımı kaynaklarını, geleneklerini ve gelişimlerini kalın çizgilerle araştırmaktır.

İkincisi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan ve gerçekten önemli roller oynamış bulunan araba yapımının, günümüzde büyük bir üretim gücüne sahip bulunan Türk otomotiv sanayiine gelinceye kadar geçirmiş bulunduğu değişimleri, kalın çizgilerle ortaya koymaktır.

Üçüncüsü ise, bütün bu tarihi gelişim içinde, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk başkenti Bursa'nın, geçmişteki ve bugünkü araba üreticileri üzerinde oynamış bulunduğu önemli rolü kalın çizgilerle ortaya koymaktır.

Diğer yandan, Anadolu'nun neresine giderseniz gidin, hemen her yerde hala kullanılagelen, ama göze hiç batmayan, ya da dikkat bile çekmeyen at arabalarıyla karşılaşırsınız. Bu arabalara o kadar alışılmıştır ki, insana neredeyse çok 'doğal' bir şey gibi gelir. Sanki eskiden beri hep vardı ve bundan sonra da hep olacakmış gibi. Bu yalın araçlar nereden çıkmıştır? Nasıl bir gelişim geçirmiştir? Nasıl olup da çevreyi saran motorlu arabalar yanında bugüne kadar kullanılagelmişlerdir? Bu at arabalarının, tasarım ve yapımındaki ilk düşüncelerden bugüne kadarki gelişmeler nelerdir?

Aslında 19. Yüzyıl'daki, 'Sanayi Devrimi'nin en ilginç yorumlarını henüz üzerlerinde taşıyagelen bu arabalar, Anadolu'da çok eski kökleri bulunan at kullanımı ve araba yapımı ile birleşerek yeni yorumların ortaya çıkarılmasını sağlamıştır. Bugün Anadolu'nun çok yerinde kullanılan at arabaları, gerçekte 'Sanayi Devrimi'nin yenilikleri ile Anadolu'nun gelenekleri arasındaki eski bir tasarım düşüncesinin günümüze kadar ulaşabilen ürünlerindendir.

Öte yandan Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk başkenti olan Bursa, özel konumu ve ipekli kumaş, tarım ürünleri ve buz gibi, sahip olduğu çok değerli ürünlerinin uzak mesafelere ulaştırılması zorunluğu nedeniyle taşımacılık ve at arabası yapımında değerli deneyler yaşamıştı. O nedenledir ki, Bursa'nın geçmişteki at arabası yapım ustalarının küçük atölyeleri, ülkeye motorlu araçların girdiği ilk andan başlayarak, eski birikimleriyle, hızla ve belki de çılgınca bir girişimle otomotiv sanayiine dönüşüvermiştir. Unutmamak gerekir ki, otomotiv konusu her zaman çok yönlü ve karmaşık bir yapıya sahiptir ve genellikle birkaç kuşağın uç uca eklenen birikimleriyle başarıya ulaşılabilmektedir. Bursa'da da öyle olmuştur. Bu önemli birikimin temelleri üzerine 1968 yılında Tofaş kurulmuş, daha sonra sayıları artan çeşitli otomotiv üreticileri, yüzlerce yıl boyunca biriken bir üretim geleneğini hızla bir otomotiv sanayiine dönüştürmüştür.

İşte elinizdeki kitap, Asya'da binlerce yıl önce dönmeye başlayan çok basit bir ahşap tekerleğin, bir daha hiç durmayan enerjisinin Anadolu'daki öyküsü ve günümüzdeki Türk otomotiv sanayiine gelinceye kadar geçirdiği renkli gelişimi özetlemektedir.

10. 02. 1997 İstanbul

Bu sitede bulunan resimler ve dökümanlar Önder Küçükerman'a aittir ve izinsiz kullanılamazlar.
Ancak gerekli izin alındıktan sonra ve kaynak gösterilmek kaydıyla kullanılabilir!

© 2015 | Önder Küçükerman